2 Eylül 2014 Salı

Bisiklet Kaskı İşe Yarıyor mu?

Zamanı az olan, sonuç odaklı kişiler için hemen yanıtı vereyim: Evet, yarıyor.

Şimdi, zamanı çok olan dostlarım için biraz ayrıntılara girebilirim. Türkiye’de ve dünyada çok tartışılan konulardan birisi kask kullanmanın gerekliliği. Hafta sonunda Yeniköy sahil yolunda karşılaştığımız bir bisiklet kazası üzerine bu konuda bir yazı yazmak istedim. Önce karşı görüşler.

Kask Karşıtı Görüşler
Son dönemlerde kask kullanımına karşı görüşlerde bir artış oldu. Bu görüşleri savunanların içinde akademisyenler bile var. Önce karşı görüştekiler ne söylüyor, bir bakmakta yarar var. Bisikletim adlı blogda yer alan 'Kask Takmak veya Takmamak' başlıklı yazıda bu görüşleri topluca okuyabilirsiniz.(1) Ancak ne yazık ki, kaynak olarak gösterdiği yazılarda yer alan bilgileri biraz eksik aktarmış blog yazarı. Yazıdaki iki temel karşı savı irdeleyelim:

  • Yayalar bisikletlilere göre daha fazla sayıda kafa yaralanması olayına konu olmaktadırlar. O zaman yayalar da kask taksın.
Dünyadaki yaya sayısı ile bisikletli sayısı aynı değil. Üstelik yayaların yollarda geçirdiği zamanla bisikletlilerin trafikte geçirdiği süreler de aynı değil. Bu istatistikten bu sonucu çıkarmak, tehlikeli bir denizde yüzerken ölen insan sayısı ile aynı denizde yüzerken ölen balık sayısını kıyaslayıp, “balıklar da orada denize girmesin o zaman” demek kadar saçma.

  • Kask kullanmanın yaralanma riskini artırdığını biliyor musunuz?
Bu bilgi, bir araştırma sonucunun yanlış yorumlanmasından kaynaklanıyor. Aslında karşı görüşün yer aldığı bu blog yerine, bloga kaynak olan Howie Chong’un yazısını okumanızı öneririm. Orijinal yazı şöyle başlıyor. “Ciddi bir kaza yaşarsanız, başınızdaki kask, büyük olasılıkla sizin yaşamınızı kurtaracaktır.” Yazar bu giriş ile bir nebze de olsa üzerinden sorumluluğu atıyor. Chong, daha sonra bu bilgiyi irdeleyip, kask takmamayı yaşamımızdaki başka risklerle kıyaslıyor ve kask takmanın olumsuz olabileceği bazı yönleri sıralıyor. (2)

Öncelikle söylememiz gerekiyor ki, yukarıdaki bilgi yanlış. Chong, Baths Üniversitesinde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, motorlu araç sürücülerinin, araç ile bisiklet arasında bıraktıkları mesafeyi ölçerek, kask takan bisikletliler ile kask takmayan bisikletliler arasında bir fark bulunduğunu ve motorlu araçların, kask takmayan bisikletlilerin daha uzağından geçme eğiliminde olduğunu söylüyor. Ben bu bilginin doğru olduğuna inanıyorum. Çünkü ben de dingilleri eğri, yan yatmış bir kamyonun daha uzağından geçmeye çalışırım. Yol kenarında bir yetişkin kadın varsa normal hızımda, gençler varsa biraz daha düşük, çocuklar ve hayvanlar varsa her an durabilecek bir hızda geçerim yanlarından. Ancak daha güvenli seyretmek için aracımın tamponunu söküp, dingilini eğip, lastiklerini her an yerinden çıkacakmış gibi bir hale getirip insanların bana karşı daha dikkatli olmalarını da sağlamıyorum. Kendi güvenliğimi düşürerek başkalarının bana karşı daha dikkatli olmasını sağlamak bana çok parlak bir fikir gibi gelmiyor. Aslında, parlak fikri bir yana bırakın, bu yaklaşım sokakta sarhoşlara kimse bulaşmıyor diye -bir güvenlik önlemi olarak- kafayı çekip sokağa çıkmak kadar saçma. Bu araştırma büyük olasılıkla İngiltere’de yapılmıştır. Kimse kusura bakmasın, ben İngiltere’deki bir araştırmanın sonuçlarına dayanarak, Türkiye’de güvenliğimi azaltıp, canımı araç sürücülerinin insafına emanet edemem.

Kaskla İlgili Gerçekler
Şimdi bunları bırakıp gerçek bilgilere yönelelim. Öncelikle, birkaç bilimsel çalışmanın sonuçlarını özet olarak vereyim:
  • 1989 yılında The New England Journal of Medicine’da yayınlanan bisiklet kasklarının işe yaraması ile ilgili bir çalışmada, 3 farklı grupta incelenen yaklaşık 1.200 vakada, kask kullanımının kafa yaralanmalarını % 85 oranında azalttığı belirlenmiştir. (3)
  • 1996 yılında The Journal of The American Medical Association’da yayınlanan aynı konulu araştırmada, 3.390 tane bisiklet kazasına bağlı yaralanma incelenmiş. 3 farklı yaş grubu ve üç farklı yaralanma kategorisi (Kafa yaralanmaları, beyin travmaları, ciddi beyin travmaları) üzerinde yapılan çalışmada tüm yaş grupları ve yaralanma kategorileri için benzer sonuçlar bulunmuş: Kask takmak, yaralanma riskini % 69 - % 74 oranında azaltmaktadır. (4)
  • Avustralya’da, 2001-2009 yılları arasındaki 6.745 bisiklet kazasını inceleyen araştırma da benzer bir sonuca ulaşıyor: Kask kullanmak, kafadan yaralanma riskini % 74 oranında azaltmaktadır. Ayrıca bu araştırmada, kask kullanmayan sürücülerin daha riskli bir sürüş sergilediklerinin saptandığı da belirtiliyor. (5)
  • ABD genelinde 1984 – 1988 yılları arasındaki 2.985 kafa yaralanmasına bağlı ölümlü bisiklet kazası (kafa yaralanmalarına bağlı ölümlü kazalar, tüm ölümlü bisiklet kazalarının % 62’si oranında) kazalar üzerinde yapılan bir araştırmada, kask kullanılsaydı bu kazalarda ölen 2.500 kişinin kurtulabileceği belirlenmiş. Eğer kask takmış olsalardı, 905.752 kafa yaralanmasının 757.000 tanesinde bu yaralanma da olmayacaktı. Bu çalışmada yaralanma ve ölümler için bulunan kaskın koruyuculuk oranı: % 84 (6)

Peki neden kask takma konusunda isteksiz olanlar var?
Bu konuda yapılan bir araştırmada, kask takmayan sürücülerin ‘rahat olmadığı’, ‘güzel görünmediği’, ‘havalandırması yeterli olmadığı’, ‘bir kaskı olmadığı’ gibi gerekçeler ileri sürdükleri belirlenmiş. (7) Kask üreticisi firmalar bu konulara dikkat ederek kask kullanımının artmasına katkı sağlayabilirler. Bu arada araştırmaların tümünün zengin ülkelerde yapıldığını unutmayalım. Bisiklet, düşük gelire sahip insanların yaşadığı az gelişmiş (ne demekse) ülkelerde de yoğun olarak kullanılıyor. Kuşkusuz bu ülkelerde kask kullanımı daha az, yollar daha yetersiz, motorlu araçlar daha bakımsız olacağından benzer bir araştırmada çok daha çarpıcı sonuçlar çıkmasını beklemek de yanlış olmaz.

Kazalardan Örnekler
  • Bizim gördüğümüz Yeniköy sahilinde, bisiklet ile burundan çarpışan bir aracın, kaza sonrası fotoğrafı. (Fotoğrafı, yaralı arkadaşımız ambulans ile hastaneye kaldırıldıktan sonra bisiklet kullanıcıları için bir uyarı olabilir diye çektim.) Öğrendiğimiz kadarıyla yaralı bisikletçi Can arkadaşımız kaza sırasında kask takıyordu ve şu an için yaşamsal bir tehlikesi bulunmuyor. Umarız en kısa sürede eski sağlığına kavuşur. (8)

Çarpışma sonrasında bisikletten ayrılıp araca çarpan bisikletli arkadaşımızın aracın üzerinde neden olduğu çöküntüye bakarak, kazaların ne kadar şiddetli bir çarpışma yaratabileceğini ve başımızda kask olmazsa nasıl bir sonuç doğuracağını düşünmenizi istiyorum.

  • Şimdi de kaskın kafayı nasıl koruduğunu görmek için başka bir bisikletlinin başına gelenlere bakalım. (Videoda yaralanma görüntüsü yok)


  • Sadece karşıya doğru takla atılan düşüşlerde değil yan düşülerde de kafa yaralanmaları olabiliyor. Aşağıdaki video bir yarıştan alınmış da olsa kaygan zeminlerde hepimizin başına gelebilecek türden bir düşüş. (Videoyu 1:00'dan başlatmak için videonun altında yer alan linke tıklayabilirsiniz. Videoda 1:00 – 1:06 arasındaki kaza, bir yaralanma görüntüsü içermiyor. )

  • Aşağıdaki videoda ise bisiklet kazalarının sonrasına ilişkin ciddi yaralanma görüntüleri ve kask kullanımına ilişkin bilgiler var. Bisikletten soğumadan kaskınıza ısınmanızı sağlayacaksa izleyin, yoksa izlemeyin.

  • Aşağıdaki videoda bir kaza sonrasında kaskın durumu görünüyor, eğer kask olmasaydı bu aşağıdaki video da olmayacaktı.

Kask Seçimi
Bu kadar kötü görüntüden sonra eğer kask kullanmaya karar verdiysek, şimdi de nasıl bir kask almalıyız konusuna bakalım. Eğer işe gitmek, gezmek, bakkala gitmek gibi amaçlarla bisiklet kullanıyorsanız aşağıdaki resimde sol yanda görülen, bisiklet mağazalarında bulabileceğiniz, CE standartlarına sahip, kaliteli bir kask edinmenizde yarar var ancak standart bisiklet kasklarının yüzün orta ve alt tarafındaki yaralanmalarda pek bir işe yaramadığını unutmayın. 



Kaskım var nasılsa diyerek hızlı bisiklet kullanmaya veya fazla risk almaya kalkarsanız bu hatanın sonu felaket olabilir. Eğer tehlikeli inişleri ve zor arazi koşullarını seviyorsanız rahatınızdan biraz fedakarlık ederek sağ taraftaki kasklara yönelmeniz gerek. Kaskımız başımıza tam oturmalı ve kaza sırasında fırlayıp gitmeyecek kadar sıkı olmalı. Bütün bunları yazdıktan sonra elbette şunu da söylemeliyim: Kask kullanmak istemeyen sürücünün tercihine de saygı duymak gerek. Eğer kişi kask takmak istemiyorsa, bu onun kişisel tercihidir. Ancak anne babalar ve bazı bisikletçiler çevrelerindeki bilgi kirliliğinin de etkisinde kalarak kaskı gereksiz bir araç olarak görebiliyorlar. Benim gözümde, bu tür tercihler -eğer kişi doğru bilgilere sahipse- bir anlam kazanıyor.

Sadece bisikletliler değil trafikteki diğer kullanıcılar da kask kullanımını desteklemeli. Olası bir kaza durumunda, karşınızdaki bisikletliye ne kadar az zarar gelirse, sizler de o kadar az üzülürsünüz. (Başkasının kaskından rahatsız olan kimse yoktur diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Dünyada bunun tek istisnası bizim Çevik Kuvvet'tir. Bildiğiniz gibi Çevik Kuvvet, direnişçilerin kask kullanımına karşı. Oysa kask bir savunma aracı ve kimse kaskıyla birisine zarar vermiyor. Solunum yollarını etkileyen gaz fişekleri, bazen ‘yanlışlıkla’ baş hizasından atılabilir diye kask taktığınızda hemen nazikçe uyarıyorlar: “Çıkart lan onu”. Eğer insanları başından vurup öldürme niyetiniz yoksa, neden başkasının kaskından rahatsız olursunuz ki, anlamıyorum. Neyse, konumuz bu değil.)

Kask Takmanın Diğer Avantajları:
  1. Ülkemizdeki motorlu araç sakinleri, arabalarının temizliğine aşırı önem verdiklerinden, bitirdikleri yiyecek ve içeceklerin kutularını, bakteri oluşmasına fırsat tanımadan arabalarının camlarından dışarı sallarlar. Bu coğrafyada pedal çeviren her bisikletçi, solundaki arabanın camı aşağı indiğinde, içeriden gelmesi muhtemel nesnelere karşı kendisini psikolojik olarak hazırlar. Hem deneyimli, hem de kasklı bir bisikletçi ise aracın plakasına, markasına, rengine bakarak birazdan gelecek nesnenin kola kutusu mu, bira şişesi mi yoksa mısır koçanı mı olacağını doğru tahmin ederek kaskını ona göre konumlandırır. Gelen materyal, usta sürücünün kaskından sekerek yeniden aracın üstüne doğru yol alır.
  2. Kask sadece kaza anında değil kaza sonrasında da işe yarar. Kaza sonrasında bisikletinize çarpan aracın sahibi şoka girebilir. Ülkemizde şoka giren sürücü istemsiz olarak, koltuğun kenarındaki levyeyi eline alıp, karşı tarafın kafasına indirmeye başlar. Bu tür durumlarda -eğer kafanızda kask varsa- güven içinde karşınızdaki sürücüyü tokatlayarak şoktan çıkmasını sağlayabilirsiniz.
  3. Bisikletten inmekle kaskınızın işi bitmez. Kaskınızın bağlarını bir sepetin sapı gibi düşünerek ters tuttuğunuzda, kaskınız son derece gösterişli bir alışveriş sepetine dönüşür. Profesyonel bir bisikletçi, orta büyüklükteki bir kaska, bir kalıp peynir, bir somun ekmek, yarım kilo domates ve içeceklerini sığdırabilir. (Bisikletçinin poşetle işi olmaz)
  4. Arazide yemek yaparken, kaskınızdan  makarna süzgeci olarak yararlanabilirsiniz. Farklı lezzetler peşinde değilseniz, makarnanın sosunu kaskın içinde değil de tabağınızda ilave etmenizi öneririm.
  5. Bir saatin üzerinde kask takan kişi, 70’li yılların filmlerinden fırlamış gibi dalgalı saçlara sahip olur. Kaskını çıkarttığında, çevresinde, kendiliğinden büyüyen bir ilgi halkası oluşur.
  6. Kaskını bağlayan bisikletçi, üstten kaskın, alttan da bağların sıkıştırması sonucunda tombikleşir. Yanakları şişer, tam sıkmalık olur. 
Kaynakça:
1- Kask takmak veya takmamak?, Bisikletim, http://bisikletim.wordpress.com/2014/05/05/bisiklette-kask-takmak/ , Erişim Tarihi: 31.08.2014
2- Why It Makes Sense To Bike Without A Helmet, Howie Chong, http://www.howiechong.com/journal/2014/2/bike-helmets#.VAQoA8VKiSp , Erişim Tarihi: 31.08.2014
3- Robert S. Thompson, M.D., Frederick P. Rivara, M.D., M.P.H., and Diane C. Thompson, M.S., A Case-Control Study of the Effectiveness of Bicycle Safety Helmets, N Engl J Med 1989; 320:1361-1367May 25, 1989, http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJM198905253202101 , Erişim Tarihi: 31.08.2014
4- Diane C. Thompson, MS; Frederick P. Rivara, MD, MPH; Robert S. Thompson, MD JAMA. 1996;276(24):1968-1973., Effectiveness of Bicycle Safety Helmets in Preventing Head Injuries A Case-Control Study (December 1996, Vol 276, No. 24)  http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=412317#References , Erişim Tarihi: 31.08.2014
5- M.R. Bambacha, R.J. Mitchella, R.H. Grzebietaa, J. Olivierb, The effectiveness of helmets in bicycle collisions with motor vehicles: A case–control study, Elsevier (Volume 53, 1 April 2013), http://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0001457513000183 , Erişim Tarihi: 31.08.2014
6- Jeffrey J. Sacks, MD, MPH; Patricia Holmgreen, MS; Suzanne M. Smith, MD; Daniel M. Sosin, MD, December 4, 1991, Bicycle-Associated Head Injuries and Deaths in the United States From 1984 Through 1988 How Many Are Preventable?, JAMA. 1991;266(21):3016-3018, http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=393673 , Erişim Tarihi: 31.08.2014
7- Finnoff JT1, Laskowski ER, Altman KL, Diehl NN., Barriers To Bicycle Helmet Use, Pediatrics. 2001 Jul;108(1):E4.,
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/11433083 , Erişim Tarihi: 31.08.2014
8-Yeniköy - Avusturya Konsolosluğu Civarı Kaza, Bisikletforum,  http://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=140547 , Erişim Tarihi: 31.08.2014

2 yorum:

nikolyakov dedi ki...

Son altı madde can alıcı olmuş hakikaten :)

Ahmet Bosca dedi ki...

Merhaba, İngiltere deki araştırmada kask takmayan bisiklet sürücülerinden araçların uzaklaştığı yazıyordu. Onlarda kask takma oranı yüksek olduğu için kask takmayanlar farkındalık oluşturuyor. Bizde ise tam tersi kask takanlar az olduğu için takanlar farkındalık oluşturuyor. Normal motor kullananlarda bile kask kullanım oranı çok düşük. Bu yüzden kask takan bir bisikletli gördüğünde Türkiye de daha dikkat çekici oluyor ve araç sürücüleri daha çok dikkat ediyor.